-
1 kül olmak
а) преврати́ться в пе́пел, сгоре́ть дотла́б) потеря́ть всё, что име́л; разори́ться -
2 kül olmak
n. burn to a cinder -
3 kül olmak
to be reduced to ash -
4 kula kul olmak
быть в подчине́нии / в распоряже́нии кого -
5 yanıp kül olmak
v. burn, burn down -
6 yanıp kül olmak
стэу яжьэхъун -
7 yanıp kül olmak
to be burnt out, to burn down -
8 kül
kül Asche f;kül gibi farblos; aschgrau;kül olmak in Schutt und Asche gelegt werden;kül tablası Aschenbecher m; -
9 kül
-
10 kul
раб (м)* * *1) раб тж. перен. нево́льникkulunuz — ваш раб, ваш поко́рный слуга́
kul küle / kul kurban olmak — быть пре́данным (кому-л.)
kul olmak — быть рабо́м (кого-чего-л.)
2) раб бо́жий, сме́ртныйAllanın kulu — раб бо́жий ( о человеке)
••- kula kul olmakkul sıkılmayınca Hızır yetişmez — посл. пока́ раб [бо́жий] не попадёт в беду́, проро́к Илья́ не придёт к нему́ на по́мощь
-
11 kül
раб (м)* * *пе́пел, зола́sigara külü — пе́пел от сигаре́ты
radyoaktif kül — радиоакти́вный пе́пел
••- kül etmek
- kül gibi
- kül kesilmek
- kül olmak
- külünü savurmak
- kül yemek
- kül yutmak -
12 kül
Iзола́, пе́пелII (-llü)а це́лый, весьbir kül olmak — быть еди́ным и недели́мым, представля́ть [собо́й] еди́ное це́лое
-
13 kul
kul Knecht m; Sklave m; (der) Sterbliche; Diener m Gottes;-e kul köle olmak sich abrackern für; jemandem untertan sein; dienstbeflissen sein;kul yapısı Menschenwerk n -
14 kul
1) прям., перен. раб, нево́льникkulunuz — ваш раб, ваш поко́рный слуга́, я
kul cinsi — а) рождённый рабо́м; б) перен. раб, холу́й
- a kul kurban olmak — быть ве́рным рабо́м, быть пре́данным слуго́й (кого-л.)
2) раб бо́жий, сме́ртныйkul hakkı — пра́во челове́ка
kul yapısı — творе́ние сме́ртного
Allahın kulu — раб бо́жий (о человеке)
◊
-a kul köle olmak или -a kul kurban olmak — а) быть ве́рным рабо́м, быть пре́данным слуго́й (кого-л.); б) лезть из ко́жи вон; стара́ться услужи́ть◊
kul taksimi — ра́вный делёж◊
kul daralmayınca Hızır yetişmez или kul sıkılmayınca Hızır yetişmez — погов. пока́ раб бо́жий не попадёт в беду́, проро́к Илья́ не придёт ему́ на по́мощь (говорится в качестве ободрения) -
15 kul
1. slave. 2. mortal, human being, man (in relation to God). - köle/kurban olmak /a/ to serve (someone) with utter faithfulness and obedience. - kusursuz/hatasız olmaz. proverb Nobody´s perfect./To err is human. - sıkılmayınca/bunalmayınca Hızır yetişmez. proverb It´s only when a man´s problems become serious that he finds (or is granted) a solution to them. - taksimi equal division and distribution. - yapısı man-made. -
16 kül
ash. - etmek /ı/ to destroy (something, everything someone owns). - gibi ashen (face). -ünü (göğe) savurmak /ın/ to destroy (something) so that no trace of it is left. - kesilmek (for someone´s face) to blanch, go ashen. - olmak 1. to become ashes, be reduced to ashes. 2. to be utterly ruined, lose all that one owns. 3. to be worn out from grieving. - pidesi a thin, flat bread baked in hot ashes. - yakısı blister made of hot ashes. - yutmak slang to be duped, get taken for a ride. -
17 kul köle olmak
to be at sb's back and call -
18 beniz
выпад. -nziцве́т лица́benzi atmak — [вдруг] побледне́ть
benzinde kan kalmamış — он побледне́л
benzi kül gibi olmak — измени́ться в лице́, побледне́ть
benzi uçmak — побледне́ть
-
19 beniz
( yüz rengi) Gesichtsfarbe fbenzi atmak erbleichenbenzi kül gibi olmak kreidebleich werdenbenzi sararmak blass werden -
20 beniz
,-nzi color of the face. -i atmak/ağarmak/uçmak to grow pale. -i bozulmak to grow pale from illness. benzi geçmek/-inde kan kalmamak to turn very pale. - kül gibi olmak to turn very pale. -ine kan gelmek for one´s face to regain its color, for one´s face to get a healthy color in it again. -i sararmak/sararıp solmak/solmak to grow pale from illness.
См. также в других словарях:
kul olmak — (bir şeye) aşırı derecede bağlanmak, boyun eğmek Ben serüvenlere kul olmayacağım, serüvenler bana kul olacak. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kül olmak — 1) bütünüyle yanmak Tatlı bir cızırtı çıkararak çabucak tutuşur, mavi ve sincabi bir buhar bırakarak kül oluverirdi. Ö. Seyfettin 2) mec. varını yoğunu yitirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kul — is. 1) Tanrı ya göre insan, abd Kul ile Tanrı nın arasına girilmez. 2) tar. Köle Kendisi kabilenin beyinin kullarından birinin kızıydı. Ve beyler yalnız kendi kullarını değil, kullarının evladını da satabilirlerdi. H. E. Adıvar 3) tar. Karavaş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kül — 1. is. Yanan şeylerden artakalan toz madde Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler külbastı kül çöreği küldöken külkedisi kül rengi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kula kul olmak — bir kimsenin buyruğu altında bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kul köle olmak — (birine) tam bir doğruluk ve özveri ile bağlanarak bütün isteklerini yerine getirmeye hazır olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kül ufak olmak — çok küçük parçalara ayrılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağının türabı olmak — (biri ötekinin) bir kimse başka bir kimseye kul gibi bağlanıp onun her emrini yerine getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
benzi kül gibi olmak — yüzünden kan çekilmek, yüzü sararmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulluk etmek — kul olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEREMMÜD — Yanıp kül olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük